Amniyon sıvısı, anne karnındaki bebeğin ve eklerinin (plasenta ve zarlar) sağlığının bir yansımasıdır.Anne rahmi, plasenta ve bebeğin böbrek, cilt ve akciğeri arasında dinamik bir denge ile üretilir ve tekrar emilir. Dolayısıyla, bu organların işlevleri amniyon sıvı miktarını etkileyebilmektedir.
Peki, amniyon sıvısı neden vardır? Amniyon sıvısı, darbe emici etkisi ile bebeğin ve plasentanın basınç değişiklikleri, travma gibi dış etkenlere karşı korunması, bebeğin kas, kemik ve akciğer gelişimi açısından desteklenmesi gibi hayati işlevlere sahip gebelik ürünüdür. Ayrıca, doğum sırasında doğal bir kayganlık sağlayarak doğumu kolaylaştırmaktadır.
Amniyon sıvısı azlığı (oligohidramniyoz), önceki paragrafta sayılan işlevlerin aksamasına ve bebeğin hayati risklerine, ki burada en önemlisi anne karnında bebek kaybı olmak üzere, erken doğum, doğumdan sonra solunum ve enfeksiyon problemleri, çeşitli sürelerle küvöze bağımlı kalma gibi sağlık risklerini beraberinde getirmektedir. Plasentanın işlev bozukluğu, bebeğin böbreklerinin ve akciğerinin yeterli sıvı üretememesi, farkına varılarak ya da varılmayarak annenin sularının gelmesi gibi sebeplerle amniyon sıvısı azlığı ortaya çıkabilmektedir. Belirgin bir tedavisi yoktur. Çok su (günde 3-4 litre) içerek amniyon sıvısının yerine geleceği tartışmalıdır, ancak yine de özellikle yaz aylarında günde 3 litre su tüketmek önerilmektedir. Amniyon sıvısı azlığı takibinde amaç, bebeği akciğerlerinin dış ortamda sorunsuz çalışabilecek olgunluğa, sağlık dinamikleri bozulmadan taşıyabilmektir. Bu gebelik haftası, 37 gebelik haftası ve sonrasıdır. Ama, bazı zamanlar sağlık dinamiklerinin alarm vermesi nedeniyle 37 gebelik haftası beklenememektedir. Takipte, doktorunuzun tavsiyelerine uymanız önerilir.
Amniyon sıvısı fazlalığı (polihidramniyoz), sıvının emilmesinde ve azaltılmasındaki bir aksaklıktan kaynaklanmaktadır. Çoğu durumda, altta yatan sebep bulunamamaktadır. Bilinen sebeplerden en sık olanları, gebelik diyabeti ve bebeğin amniyon sıvısını yutmasındaki sorunlardır. Bebeğin sinir sistemindeki çeşitli sorunlar, yemek borusu ve daha aşağıdaki bir sindirim yolu tıkanıklıkları diğer bilinen sorunlardır. Tanısal amaçlı detaylı ultrasonografik inceleme, polihidramniyoz hastalarına önerilmektedir. Fakat, ultrasonografide organ işlev bozuklukları çoğunlukla tanınamamaktadır. Anatomik bozukluklar büyük ölçüde tanınabilmektedir. Ayrıca, gebelik şekeri testi, bu hastalar için önemli bir tetkiktir. Çünkü, gebelik diyabeti olan hastaların takibi ayrıcalık arz etmektedir. Amniyon sıvısı fazlalığı da, azlığı gibi sorun oluşturmaktadır. Basıncı fazla olan sıvı dolu bir balon gibi olan amniyon kesesi, erken doğuma, suyun erkenden gelmesine, bebeğin plasentasının erkenden ayrılmasına, fazla ağır kitle etkisi ile annenin hareket etmesinin zorlaşmasına, rahat uyuyamamasına, akciğer alanının basıya bağlı azalmasına bağlı solunum problemlerine yol açabilmektedir. Takipte, doktorunuzun tavsiyelerine uymanız önerilir.
Diğer bir amniyon sıvısı sorunu da, amniyon sıvısının kalmadığı Anhidramniyoz durumudur. Amniyon kesesinin yırtılarak sıvının boşalması nedeniyle olabildiği gibi, sıvının üretim azlığı nedeniyle gelişebilmektedir. Anhidramniyoz durumunda, geliştiği gebelik haftasına göre çeşitli klinik tablolar görülebilmektedir. Bu nedenle hastanın kliniği göz önünde bulundurularak takip ve tedavisi düzenlenmektedir. Oluşan tablonun sebebine göre sonuç beklentisi ve olguya yaklaşım değişebilmektedir. Bu konuda, doktorunuzun öneri ve yönlendirmesine uymanız önerilir.
Comments