Hacettepe Üniversitesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Profesörü Mehmet Ceyhan, Sağlık Bakanlığının 13 hastalığa karşı uyguladığı aşının ücretsiz olarak verildiğini söyledi.
Bu aşıların dışında da özel olarak uygulanan aşıların bulunduğunu ve bunların da vatandaşların isteği doğrultusunda ücretli olarak uygulandığını belirten Ceyhan, grip, rota virüs, rahim ağzı kanseri, meningokok menenjit aşılarını örnek gösterdi.
Grip aşısını bugün ABD’de devletin karşıladığını anlatan Ceyhan, rota virüsü aşısının 96 ülkenin ulusal aşı şemasında yer aldığını kaydetti.
Halk arasında rahim ağzı kanseri olarak bilinen HPV aşısının 82 ülkenin ulusal aşı şemasında yer aldığına, menenjit hastalığına karşı meningokok aşısının da 51 ülkede ücretsiz olarak uygulandığına işaret eden
Ceyhan, bu aşıların Türkiye’de de önerildiğini, ancak ücretli olarak yapıldığını kaydetti. Ceyhan, bu aşıların ücretsiz uygulanması için Sağlık Bakanlığında bir öneri oluşturulduğunu belirtti.
Ailelerin özellikle çocukluk çağı aşılarını imkanları varsa hiç tereddüt duymadan yaptırmalarını isteyen Ceyhan, en ufak şüphe halinde ise çocuk hekimlerine başvurmalarını tavsiye etti.
Ceyhan, 65 yaş üstü, kronik akciğer, kalp, şeker ve böbrek hastalarının da özellikle grip aşısı olmaları gerektiğini vurgulayarak, “Bu nedenle çok sayıda ölen hasta var.
Bir aşı yapıyorsunuz, hastalıktan kurtuluyorsunuz, aksi taktirde hem sağlığınızı riske atıyorsunuz hem de hastalandıktan sonra ilaçlara daha fazla ücret ödüyorsunuz.” diye konuştu.
Aşılamaya 200 milyon dolar bütçe
Aşıların yurt dışından geldiği için bir maliyetinin söz konusu olduğunu ifade eden Prof. Dr. Ceyhan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye, aşı için bugün 200 milyon dolar civarında bir bütçe ayırıyor. 2005’te bu rakam 18 milyon dolardı. Nereden nereye geldik.
‘Türkiye ilaca ne kadar para harcıyor’ derseniz, yurt dışına ilaç için harcanan para 16,5 milyar dolar. Aşılamazsanız, hastalanacaktır.
Dünyada bütün aşının pazarı 44 milyar dolar civarında.”
“2019’da aşı üretimine başlanacak”
Türkiye’nin bir yandan aşı üretme faaliyetlerine başladığına işaret eden Ceyhan, bu çalışmalar sonuç verdiğinde maliyetlerin düşeceğini kaydetti.
Türkiye’de aşı üretiminin tarihine ilişkin bilgi veren, üretimin Sultan 2. Abdülhamid döneminde başladığını anlatan Ceyhan, şöyle konuştu:
“O dönemde çiçek, kuduz aşılarını üretiyoruz. Türkiye, 1942 yılında daha Amerika’da hiçbir aşı üretimi yokken, 22 farklı aşı üreten bir ülkeydi. Sonradan teknolojiye ayak uyduramadığımız için bırakılmış.
Son yıllarda da dışarıdan aldığımız antijenler buraya getiriliyor, burada birleştiriliyor ve şişeleniyor. Bir taraftan da difteri tetanoz aşısı için bir proje yürüyor. 2019 yılında Türkiye’de üretimine başlanacak.
Devlet tarafından yavaş yavaş bu tür faaliyetler artırılıyor.”
Üniversitelerin ve özel sektörün de bu tür çalışmalara katılması gerektiğini dile getiren Ceyhan, aşının belli bir ticari boyutu olduğunu, bu alanın değerlendirilmesi gerektiğini bildirdi.
コメント