Karaciğerindeki Kitleler Girişimsel Yöntemle Yok Edildi
Isparta’da yaşayan 6 buçuk yaşındaki Seher Birincitoka’nın göğüs bölgesinde 3 ay önce şişlik oluştu. Yapılan tetkiklerinde, karaciğerinin büyük bir bölümünde 3 farklı kitle olduğu tespit edildi. En büyüğü 15 cm olan kitlelerin bir an önce alınması gerekiyordu. Isparta’da yapılamayan işlem için aile, Memorial Antalya Hastanesi Girişimsel Radyoloji Bölümü’nden Doç. Dr. R. Aykut Aktaş’a başvurdu. Karaciğer korunarak yapılan girişimsel işlemle kitlelerden kurtulan Seher Birincitoka, sağlığına ve okul arkadaşlarına kavuştu.
GÖĞSÜNDEKİ ŞİŞLİK KARACİĞERDEKİ KİTLELERİN HABERCİSİYDİ
Seher Birincitoka’nın göğüs bölgesinin ortasında 3 ay şişlik oluştu ve giderek büyümeye başladı. Yapılan tetkiklerde herhangi bir hastalığı olmadığı söylense de bir anda yüksek ateş sorunu yaşamaya başladı. Ancak ateşin nedeni bir türlü bulunamadı. Daha sonra bir çocuk cerrahisi uzmanından görüş almak için başvurduklarında, göğüs bölgesindeki şişliğin, karaciğerinde oluşan bir kitleden kaynaklandığı anlaşıldı. Girişimsel yöntemle tedavi olduğu takdirde karaciğerinin korunabileceği söylendi ve aile, Aykut Aktaş’a yönlendirildi.
AÇIK CERRAHİDE KARACİĞERİNİN BÜYÜK KISMINI KAYBEDECEKTİ
Birincitoka’nın karaciğerinin yüzde 70’ini kapsayan, en büyüğü 15 cm toplamda 3 adet köpek kisti olduğu tespit edildi. Bunlar; köpeklerin bağırsak sistemindeki insanlara geçtiği zaman karaciğere yerleşerek sürekli büyüyen ve 10 cm’i geçtikten sonra da patlama riski çok fazla olan yapıdaydı. Açık cerrahi yapılsaydı karaciğerin yarısından fazlasının alınması gerekiyordu. Ayrıca kistler mikroskobik parazitler tarafından oluştuğu için ameliyat esnasında yine iç organlara herhangi bir damlama durumunda ileride tekrarlama riski de mümkün olmaktaydı.
GÖĞSÜNE DARBE GELMEMESİ GEREKİYORDU
6 buçuk yaşındaki hasta Birincitoka, doktor kontrolünde olduğu için bir hastalığının bulunduğunu bilse de bunun ne olduğunu tam olarak anlayamıyordu. ‘Kistlerim var benim, mikroplarla savaşıyorum’ diyerek okul yaşamına devam etti. Ancak yaşıtları gibi oyunlar oynayamıyordu. Çünkü göğsündeki şişliğe herhangi bir darbe gelmemesi gerekiyordu. Tüm bu olumsuzluklara ve ailesinin uyarılarına rağmen Seher okuma aşkından vazgeçmedi.
HASTAMIZIN KARACİĞERİNİ KORUDUK
Hastanın, kendisine ulaştığında kistlerin çok büyümüş olduğunu vurgulayan Doç. Dr. R. Aykut Aktaş “Hastamız tedavi olana kadar karnına ani bir darbe almış olsaydı, kistler patlayarak hayatını kaybedebileceği sonuçlara neden olabilirdi. Gelir gelmez tanı ve tedavisini girişimsel yöntemle yaptık. Ultrason ve anjiyografi eşliğinde iğne ile kistin içine girip bu parazitleri öncelikle içeride öldüren bir sıvı enjekte ettik. Yine iğne ile bu parazitleri dışarıya aldık. Sonra bir kateter yerleştirerek, parazitlerin yerleştiği zarı da yok ederek vücuttan uzaklaştırdık. Hastamıza aynı seansta 3 ayrı kateter taktık. Yaklaşık 1 buçuk saat süren işlemi sedasyon eşliğinde gerçekleştirdik. İkinci ay kontrolünde, parazitlerin tamamına yakınının ortadan kalktığını ve kistlerin kaybolduğunu gördük. Hastamızın karaciğerini koruyarak sağlıklı büyümesini engellememiş olduk” açıklaması yaptı.
“KIZIMIN HEM CANI ACIMADI HEM DE KARNINDA BİR KESİ İZİ YOK”
Baba Birincitoka, kızlarında oluşan kitleleri öğrenince yaşadığı üzüntüyü şu cümlelerle dile getirdi: “Kitleyi duyunca aklımıza ilk kanser geldi. Yaşadığım şoku anlatamam. Çocuğum daha çok küçük, kanserin ihtimalini düşünmek bile çok ürkütücüyken kitle olduğunu duymak bizi yıktı. Isparta’dan hemen Antalya’ya geldik ve hocamla görüştük. Kitlelerin kanser riski taşımadığını öğrendik ve çok rahatladık.Böyle bir tedavi seçeneği ile kızımın kurtulabileceğini hiç düşünmemiştim. İşlem sırasında hem canı acımadı hem de karnında bir kesi izi olmadı. En önemlisi de karaciğeri sağlıklı ve korundu.”
コメント