Duyma fonksiyonunun yanında kulaklarımız görselliğimizin de önemli bir parçasıdır. Yüzümüzün simetrisini sağladığı gibi, küpe gibi aksesuarlarla veya saç modellerimizde ön plana çıkan bir organımızdır.
Vücudumuzda önemli fonksiyonlar kafa çifti denilen 12 çift özel sinirle yönetilir (innerve edilir). Bu sinirler diğer sinirler gibi omurilikten çıkmaz, direk beyinden çıkarlar. Dış kulak 5,7,9 ve 10 numaralı kafa çiftleri ve normal sinirler tarafından innerve edilmektedir. Dış kulak bu anlamda hatrı sayılır bir konumdadır. Bu nedenle yapılacak cerrahi ve cerrahi dışı girişimlerde anatominin iyi bilinmesi en temel kuraldır. Ancak kulağın estetik bir ünite olduğu da gözden kaçırılmamalıdır. Estetik bakış açısı ve eğitimi olmaksızın kulak üzerinde yapılacak her işlem hastayı ve yapan hekimi mutsuz edecektir.,
İnsanoğlu her zaman yeni olana ilgi duyduğu için bazı kesimler tarafından bu durum suistimal edilebilmektedir. Genel kabul görmemiş ve uzun dönem sonuçları tam olarak anlaşılmamış teknikleri "yenilik" maskesi altında halka yayarak menfaat elde edilmesi mümkündür. Belirtmek gerekir ki her yenilik iyi sonuçlar getirmemektedir.
Kulak estetiği denilince kepçe kulak dışında kulak kepçesinin asimetrileri, kulak memesinin asimetrisi ve şekil bozuklukları, kulak gelişimsel bozuklukları aklımıza gelmektedir. Gelişimsel bozukluklar ve gelişmeme veya kaybedilmesi ile ilgili bilgiler Onarım&Yara başlığı altında anlatılmıştır.
Kepçe kulak erkeklerde daha göz önünde buunmakta, bayanlarda ise saçlar marifeti ile kapatılabilmektedir. Günlük pratiğimizde kamufle edilebilmesine rağmen bayanların kepçe kulak rahatsızlığından daha fazla şikayetçi oldukları ve ameliyat talep ettikleri görülmektedir. Özellikle özel günlerde saç modelleri seçerken kulaklarından dolayı kısıtlandıkları düşünüldüğünde, bu sonuç hiç de tesadüf değildir.
Çocukluktan beri bu sıkıntıyı yaşamayan birinin bunu anlaması gerçekten çok zor. Neyse ki insanlar plastik cerrahlara daha rahat ulaşabilmekte ve bunun tıbbi bir sorun olduğu daha net kavranmaktadır. Eskiden baba, ağabey, koca veya mahalle baskısı sebebi ile ameliyatı dile getiremeyen hastalarımız şimdi ailelerinin desteğini alarak ameliyat talep edebiliyorlar.
Çeşitli yöntemlerle operasyon mümkündür. Ancak benim kendi deneyimlerime göre kepçe kulak amaliyatı öncelikle genel anestezi ile olmalıdır. Çünkü bir saatten fazla süren ameliyat için kişilerin hareketsiz ve yüzleri örtülü bir biçimde durmaları pek mümkün olmamaktadır. İlk ameliyatlarımda hastalarımın taleplerine göre lokal anestezi ile de bu tür ameliyatları yapmış olsam da artık genel anestezi olmadan ameliyat kabul etmemekteyim. İlave olarak ameliyatı kulak arka katlantısından açık teknikle yapmayı tercih etmekteyim. Ameliyatlarımda standart cerrahi iplikler yerine kıkırdağa zarar vermeyen, vücutta alerjik reaksiyon yaratmayacak, yabancı cisim reaksiyonuna sebep olmayacak, cilt altından görünmeyecek, erimeyen ve örgülü yapıda olmayan cerrahi iplikleri yeğlemekteyim. Marka ve model belirtemeyeceğim ancak titanyum iğneli, yuvarlak kesimli, atravmatik, monoflament, renksiz iplikler benim için olmazsa olmaz şartlardandır.
Ameliyat sonrası bir gün bandajlı kalan hastanın ikinci günden itibaren bir hafta süre ile özel bir bandana kullanması önerilmekte ve ikinci hafta sadece geceleri bandana kullanılması yeterli olmaktadır. İkinci hafta dolduğunda dikişleri alınarak normal hayatına dönmesi planlanmaktadır.
Comments