top of page
Yazarın fotoğrafıProf. Dr. Ali Vefa Yücetürk

TIKAYICI UYKU APNESİ VE TEDAVİSİ


Tıkayıcı uyku apnesi (TUA) günümüzde özellikle ülkemizde üzerinde yeteri kadar durulmayan, hatta hastalık olduğu bile idrak edilmeyen bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır. Kırk yaşın üstündeki kişilerde, erkeklerde daha sık rastlanan bu hastalık hem günlük hayatta meydana getirdiği bozukluklar, hem de yol açtığı ikincil hastalıklar açısından ciddiye alınması gereken bir problemdir. Genellikle horlama ile birlikte görülür.

Horlama, hava yolu üzerinde bulunan yumuşak damak, küçük dil, dil kökü ve yutak yapılarının; hava yolunun daralmasına bağlı olarak kaba titreşim sesi çıkarmasıdır. Apne (nefes durması) olmadan horlama varsa tek başına bir hastalık olarak kabul edilmez. Ancak, ileride TUA’ne dönüşebileceği göz önünde bulundurulmalı ve şiddetine göre tedavi gerekip gerektirmediği değerlendirilmelidir.

TUA, gece uykusu sırasında saate 5 kereden daha sık apne olmasıdır. Yetişkinlerde apne diyebilmek için nefes durmasının 10 saniyeden uzun sürmesi veya 5 saniyeden uzun ve oksijen seviyesini düşüren durum olması gerekir.


TUA belirtileri:

Yeterli süre uyumasına rağmen sabahları zor uyanma. Yorgunluk hissi.

Yeterli süre uyumalarına rağmen gün içinde uykulu hissetme.

Horlamalarının diğer odalardan bile duyulabilecek kadar şiddetli olması.

Gece içinde nefes alamama hissi ile uyanma.

Uykuda nefesinin durduğunun izlenmesi.

Gece içinde en az bir kez tuvalete gitme ihtiyacının olması.

Geceleri baş, boyun veya göğsümde terleme

Sabah ağız kuruluğu ile uyanma

Sabah baş ağrısı ile uyanma.

Toplantılarda, okurken veya TV seyrederken uyuyakalma.

Uykululuk nedeniyle eskisi kadar uzun süre araba kullanamama.

Gün içinde zaman zaman dayanılmaz uykululuk atakları yaşama.

Horlama ve apnede burun, ağız, yutak ve gırtlak uzman bir KBB hekimi tarafından değerlendirilmelidir. İlk olarak burun boşluğunda veya genizde hava geçişine engel bir bozukluk olup olmadığı aranır. Burun içindeki polipler, septum deviyasyonu (burun orta bölmesini eğriliği), konka hipertrofisi (burun yan duvarındaki yapıların büyümesi), özellikle çocukluk çağında geniz eti büyümesi gibi faktörler araştırılır. Bunlar mevcutsa genellikle cerrahi olarak düzeltilmeleri ve burun hava akışının açılması gerekir. Bu işlemler apne olmadan oluşmuş horlamaların düzelmesini sağlayabilir, ancak APNENİN DÜZELMESİNİ SAĞLAMAZ.

Burundan sonra yutak, bademcikler, damak, dil ve gırtlak değerlendirilir.

Hastada tek başına horlama mı, TUA mi olduğuna doğru karar verebilmek için uyku testi (Polisomnografi=PSG) yapılmalıdır. Bu testte hasta bir gece hastanede kalır ve normal uykusunu uyur. Vücuda bağlanan bir cihazla solunum hareketleri, kan basıncı, nabız, oksijen seviyesi, pozisyon, uykunun derinliği gibi pek çok kriter kaydedilir. Sonuçta saatteki apne sayısı (Apne-hipopne indeksi=AHI) belirlenir. 0-5 arası normal, 6-20 hafif, 21-30 orta, 30’un üstü ağır TUA olarak değerlendirilir.

Ayrıca ilk değerlendirmede vücut-kitle indeksi (VKİ= ağırlık/boy2)de kaydedilir. VKİ 30’un üzerinde olan hastalarda ağız-boğaz ve boyundan yapılacak ameliyatların sonucu iyi olmadığı için CPAP denilen pozitif basınçlı hava kompresörü ile tedavi tercih edilir.

TEDAVİ:

Hastanın muayenesi ve PSG sonucunda basit horlama veya hafif TUA belirlendiyse, ilk olarak varsa burun patolojileri giderilir. Böylece hastaların % 50-80’ninde tedavi mümkün olur. Burun hava geçişi düzeldiği halde horlama veya hafif apne devam ediyorsa hastanın ağız içi ve yutak bulgularına göre ”Ağız içi aparatı (dişlik)”, damağa radyofrekans, bademcik-yutak ameliyatı veya küçük dil ameliyatı uygulanır. Ayrıca bütün horlama ve apne hastalarında kilo verlimesinin ciddi faydası görülmüştür.

Orta dereceli apnelerde ve VKİ 30’dan az ise, aynı zamanda problem damak-yutak-bademciklerle ilgili ise uvulo-palato-faringo-plasti operasyonu uygulanabilir. Bu işlemde bademcikler alınıp yutak yan duvarındaki dokular ve küçük dil küçültülür, dikişlerle dokular gerginleştirilerek düzeltilir. Daha az sıklıkla, dil kökü büyümesi varsa dil köküne de lazer, radyofrekans veya cerrahi olarak müdahale gerekebilir.

Ağır TUA varsa veya VKİ 30’dab yüksekse ilk tercih CPAP (Pozitif basınçlı hava kompresörü) olmalıdır. Hasta geceleri yatarken burnu içine alan oksijen maskesine benzer bir maske takar; cihaz bu maske ile hafifçe basınçlı havayı hastaya üfler. Böylece birbirine yapışan dokuların arası açılır, hasta rahatça solur. Ancak cihaz sadece kullanıldığı sürece etkili olur; yani belli bir süre kullandıktan sonra hastalığın düzelerek cihazın terkedilmesi söz konusu değildir.

Bunların dışında 20’den fazla ameliyat veya girişim TUA’de kullanılabilmektedir. Hangi metodun seçileceğine karar verebilmek için hastanın doğru ve tam olarak değerlendirilmesi uyku testi gerekir.

Bütün bunlara rağmen çözüm bulunamıyorsa çok ileri derecedeki apnelerde yüz iskelet cerrahisi veya trakeotomi gerekebilir.

1 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page