top of page
Yazarın fotoğrafıUzm. Psk. Gönül Ersoy Salcıoğlu

UNUTTUĞUNU UNUTMAK: ALZHEIMER


“Annem 2 yıldır Alzheimer hastası. Nedir, ne değildir hiçbir fikrim yokken bir anda kendimizi bu boşluğun içinde bulduk. Boşluk diyorum, çünkü yaşamı bir boşluktan ibaret. Zihni boş, konuşmaları boş, iştahı boş ve bakışları… Bırakın beni tanımasını, bazen paralarını çaldığım için komşulara şikayet ettiği bile oluyor. ‘Anne!’ diyorum, ‘Benim! Kızın!’. Sonra sakinleşiyor ama yine boş. Yemek yerken ne yediğini bilmiyor. Bir oturuşta bir ekmeği bitirebilir. Evde yangın çıktı sanıp kapıyı açıp kaçabilir. Eşimi, babamın gençliği sanabilir. Onun için en keyiflisi de, unuttuğunu unutabilir.”

Bir hastamın bakım vereni tam da bu şekilde ifade etmişti Alzheimer’ı.

Alzheimer yalnızca unutkanlık demek değil. İlk evre karakter değişimi ile başlıyor. Birey, ufak değişimlere bile uyumsuzluk göstermeye başlıyor, eskiden yapmaktan zevk aldığı şeylerden artık zevk almıyor, depresyon belirtileri gösteriyor. Ufak tefek unutkanlıkları ciddiye almıyor, hatta unutmadığını söylüyor. Çocuk sesinden, misafir ziyaretlerinden rahatsız olmaya başlıyor. Sanıyorsunuz ki yakınınız yaşlılıkla birlikte huysuzlaşmaya başladı. Tam da geç kalınan nokta burası. Çünkü biz Alzheimer’ı yalnızca unutkanlıktan ibaret sanıyoruz. Unutkanlık şikayetiyle doktora gittiğinizde aslında hasta ikinci evrede oluyor. Ancak hastalığın, bilişsel gerilemenin henüz başlamadan önlenmesi son derece önemli! Çünkü Alzheimer’ın kesin bir tedavisi bulunmamakla birlikte, etkili ilaç tedavileri üzerindeki belirsizlik devam etmektedir.

Peki ne yapacağız?

İmkana Uygun Entelektüel Aktiviteler Edinmek:

Türkiye Alzheimer Derneği’ne göre, Türkiye’de yaklaşık 400 bin civarı Alzheimer hastası vardır. Bir kişinin örgün öğretimden geçmiş veya hayatı boyunca zihin yorucu aktiviteler içinde bulunmuş olması ile beynin işlevinin daha az zarar görme olasılığı doğru orantılıdır. Kısacası, beyninize ne kadar fazla entelektüel açıdan daha fazla uyarıcı verirseniz, beyniniz fonksiyonlarını o oranla daha fazla korur.

Düzenli Fiziksel Egzersiz:

Araştırmalar, haftada en az üç gün yürümenin bilişsel geriliği geciktirdiğini gösteriyor. Spor yapmak, beyin sağlığınızı ve sinir sisteminizi korumak için çok önemlidir.

Omega-3 Yağ Asitleri:

Yağlı soğuk su balıkları (somon, uskumru vb.) ve balık yağı desteklerinin, kanlarındaki DHA düzeyi yüksek olanların, Alzheimer hastalığına yakalanma riskinde %47’lik bir düşüş sağladığı bilinmektedir (Rabins, 2008).

B12 Seviyesi:

B12 vitamini beynin sinir ağını oluşturan hücrelerin büyümesinde ve onarımında önemli rol oynar. Şuanda dikkatsizlik ve unutkanlıktan şikayet ediyorsanız, en yakındaki sağlık ocağından B12 ve folik asit testi talep edebilirsiniz.

“Günlük yaşantınızda rutinden kaçınmak ve ezbere yapılan davranışları kırıp farkındalığı arttırmak için hergüne farklı ama basit beyin cimnastiği yapabilirsiniz.”

1. Sabah kısa bir yürüyüşten sonra küçük bir bulmaca çözün.

2. Alkol ve kafeini aşırı tüketmekten kaçının.

3. Alışveriş listenizi ezberleyin.

4. Sözlükten bilmediğiniz birkaç kelime öğrenin ve gün içinde bunları kullanmaya çalışın.

5. Pilates, yoga ve meditasyon derslerine katılmaya çalışın. Yeni insanlarla tanışın.

6. Sağ elinizi kullanıyorsanız, biraz da sol elinizi çalıştırmaya çalışın. Saçlarınızı sol elinizle tarayın ve çayınızı kaşıkla alışık olduğunuz yönün tersine karıştırın.

7. Burnunuzun ucunda bir fırça olduğunu hayal edin. Bununla havaya en sevdiğiniz renkte yatay bir sekiz çizin. Bu hareketi gevşek ve dengeli yapın. Bu çizim hareketleri, yorgun zihninizi hemen canlandırır.

8. Düşünün ki hayat hikayenizi tekrar yazmanız gerekiyor. Bunun için ilkokulda en yakın arkadaşınızın kim, tipinin nasıl olduğunu hatırlamanız gerekiyor. Tabi sınıfın düzenini ve görüntüsünü de… Ayrıca sınıfınızın penceresinden neler göründüğünüzü de hayalinizde canlandırmaya çalışın.

Her anınızın ve size hissettirdiği duyguların, siz istemeden aklınızdan ve ruhunuzdan çıkmaması dileğiyle…

1 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page