Varis toplar damarların organik bir sebep olmadan genişlemesi, uzaması ve kıvrımlı hal alması şeklinde tanımlanır. Latince ‘varix’ (kıvrım yapmış toplar damar) kelimesinden türetilmiştir.
Variköz venler önemli bir sağlık problemi teşkil etmektedirler. Erişkinlerdeki sıklığı değişik coğrafi varyasyonlar göstermekle beraber yaşla giderek artar. Bacak varisleri en sık karşılaşılan damar hastalığıdır. Yetişkin nüfusun %15-20 sini etkiler. Kadınlarda erkeklere oranla 2-4 kat daha fazla görülürken ailesel geçiş oranı %50 den fazladır.
Varis türleri nelerdir ?
Üç tip varis bulunmaktadır.
Telenjiektazik Varisler
Ciltte yüzeyel yerleşim gösterirler. 1 mm veya daha az çaptadırlar. Elle hissedilmezler. Mavi veya kırmızı çizgisel renk değişiklikleri olarak görülürler. Bölgesel olarak yıldız şekilli veya örümcek ağına benzer yaygın çizgisel oluşumlar olup tüm bacağı sarabilirler.
Retiküler Varisler
Ciltten hafif kabarık, çapları 4 mm’ den küçük olan mavi renkli, elle zor hissedilebilen varislerdir.
Büyük Toplardamar Varisleri
Büyük ve küçük toplardamar (safen venleri) seyirleri boyunca görülen geniş kıvrımlar oluşturan, elle ve gözle kolayca fark edilebilen varislerdir. Bunlar 4 mm’ den daha büyük çaplıdırlar. Cilt altında seyrettikleri için genellikle derinin rengini değiştirmezler. Damarın kendine ait yeşilimsi renginin yansıması görülür.
Bir ekstremitede kıvrım yapmış belirgin varis oluşumların yanında daha küçük çaplı telenjiektazik, retiküler tarzda oluşumlar da bulunabilir. Hastadan hastaya değişmekle birlikte bir bacakta bu oluşumlar birlikte veya ayrı ayrı yerleşim gösterebilirler.
Varis nedenleri
Varisler primer veya sekonder olabilir. Primer varislerin nedenleri hakkında çeşitli teoriler olmasına rağmen esas nedenler kesin olarak belli değildir. Günümüzde en çok kabul gören teori kalıtımsal, toplardamar duvarındaki zayıflık ve toplardamar içinde bulunan kapakçık yetmezliği, venöz hipertansiyondur. Sekonder veya sonradan oluşan varisler, toplardamar kapakçıkların travma, pıhtı oluşumu (derin toplardamar tıkanıklığı) veya enflamasyon gibi nedenlere bağlı hasarlanması sonucu meydana gelir.
Epidemiyolojik çalışmalarda varis oluşumunda rol oynayan bir çok etken öne sürülmüştür. Bu çalışmalarda aile öyküsü (kalıtım), riskli yaşam tarzı ve sigara kullanımı risk faktörleri olarak gösterilmiştir.
Aile öyküsünün pozitif olduğu hastalarda varis görülme riski 4.4 kat daha fazladır.
Uzun süre ayakta kalmak ya da uzun süre oturarak iş yapmak bir risk faktörü olup günde 4 saatten fazla ayakta kalanlarda yüksek dereceli toplardamar yetmezliği gelişme riski 2.7 kat daha fazladır.
Varis oluşumuna neden olan risk faktörlerini özetlersek;
Uzun süre ayakta durmak
Hamilelik
Şişmanlık
Oturarak çalışmak
Hareketsizlik
Yaşlılık
İlaç kullanımı (Doğum kontrol hapları, menopoz döneminde kullanılan hormon replasman tedavileri)
Sık karşılaşılan şikayetler
Hastaların en yaygın şikayetleri bacaklarının görüntüsünün bozulması ve uzun süre ayakta durunca ortaya çıkan bacak ağrısı ve bacaklarda ağırlaşma hissidir. Şikayetler anatomik defektin derecesiyle ilişkili olmayabilir. Bazen hasta varisli damarı zedeleyebilir. Bu durumda belirgin bir kanama görülebilir.
Bacak varislerinin bir komplikasyonu da yüzeyel damar iltihabıdır (tromboflebit); ciddi ağrı ve hareket kısıtlılığına yol açabilir.
Uzun süreli bacak varislerinde kronik ayak bileği şişliği, staz dermatiti ve bacak ülserleri gelişebilir. Uzun süre ayakta durma veya obezite (şişmanlık) tüm bacak varislerinin daha semptomatik hale gelmesine neden olurlar.
Ağrı
Kaşıntı
Ayak bileğinde şişme
Gece krampları
Yüzeyel tromboflebitler
Venöz ayak bileği cilt değişiklikleri (pigmentasyon, egzama, lipodermatoskleroz ve açık yara)
Kanama
Varis tanısı
Varis tanısı koymak oldukça kolaydır. Varisler dışarıdan çıplak gözle bakıldığında rahatlıkla görülebilen lezyonlardır. Burada asıl önemli olan varislerin oluştuğu ana toplardamarda yetersizlik olup olmadığıdır. Bu yetersizliği de en kolay ve en iyi şekilde gösteren yöntem varislerin olduğu bacağa yapılan renkli Doppler Ultrasonografi'dir. Ultrasonografi, yetmezliğin hangi toplardamarda olduğu, yetmezliğin süresi, derecesi, toplardamarın çapı ve yapısı hakkında detaylı şekilde bilgi vermektedir.
Varis tedavisinde kullanılan yöntemler
Tıbbi tedavi
İlaçlar
Varis Çorabı *
Skleroterapi / Köpük skleroterapi
Termokoagülasyon
Lazer
Radyofrekans Ablasyon
Cerrahi Tedavi - Flebektomi
Bugün geldiğimiz noktada tüm varis türleri tedavi edilebilmektedir. Fakat varis türüne göre seçilecek tedavi yöntemi de farklılık göstermektedir. Ana hedef varis oluşumuna neden olan toplardamar yetersizliğinin ortadan kaldırılmasıdır. Kapak yetmezliğine bağlı oluşan bu durumda önerilen tedavi yöntemi Lazer, Radyofrekans ablasyon ve/veya köpük skleroterapisidir. Orta boy ve kılcal varislerde skleroterapi / köpük-skleroterapisi tercih edileblir. Her iki yöntemde de amaç toplardamar iç duvarını tahrip edip damarın tamamen kapanmasını sağlamaktır. Skleroterapide damar duvarına hasar veren ve vücuda herhangi bir zararı olmayan özel kimyasal maddeler kullanılmaktadır.
Varis Tekrarlar mı ?
En sık karşılaşılan soruların başında 'varis tekrarlar mı?' sorusu gelmektedir. Hastaların yaklaşık %5'inde tekrar varis görülebilir. Tekrar ya da nüks, genellikle işlemin uygulandığı bölgeye yakın ya da daha uzak bölgede gelişir. Bu durumda tekrar oluşum damarın tamamında değil çok küçük bir kısmında ortaya çıkmaktadır.
Skleroterapi sonrası başarı oranı yaklaşık %80 civarındadır.
Varis oluşumu nasıl önlenebilir ?
Varis oluşumunu düzenli egzersiz yaparak önleyebilirsiniz. En önemli nokta egzersiz ile bacak kas pompasının çalışmasını uyararak, toplardamar içindeki kan dolaşımını sağlamaktır. Düzenli yürüyüş yapmak, yüzme olmak üzere bacak kaslarını, kas pompasını çalıştıran her türlü aktivite faydalıdır.
Unutmayalım ki; tedavi yöntemlerin hiç birisi tek başına varis çorabı uygulaması olmadan başarılı olamaz. Bu nedenle varis çorabı uygulamaları venöz yetmezlik tedavisinde altın standart olarak kabul edilebilir. Varis çorapları değişik basınç aralıklarında bulunurlar ve hastanın şikayetlerinin ve hastalığının derecesine göre ihtiyaç duyulan basınç aralıklarında kullanılır.
Comments